25 Nisan Dünya Sıtma Günü
25 Nisan 2025

25 Nisan Dünya Sıtma Günü

25 Nisan 2025

Sıtma hastalığının önlenmesi ve kontrolüne yönelik gösterilen çabalara dikkat çekmek, hastalığa bağlı ölümleri azaltmak için yatırımların sürdürülmesini sağlamak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün en üst karar alma organı olan Dünya Sağlık Asamblesi’nin 14-23 Mayıs 2007 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında 25 Nisan, “Dünya Sıtma Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda her yıl DSÖ tarafından belirlenen tema çerçevesinde aktiviteler düzenlenmektedir. Bu yıl için Sıtmaya Son Vermek Bizimle Mümkün: Yeniden Yatırım Yap, Yeniden Hayal Et, Yeniden Harekete Geç teması belirlenmiştir. 

Sıtma, hastalığa sebep olan Plasmodium cinsi parazitleri taşıyan dişi Anofel türü sivrisineklerin kan emmesi esnasında insanlara bulaşan hayatı tehdit eden bir hastalıktır. İnsanlarda hastalığa sebep olan 5  Plasmodium türü bulunmakla beraber Plasmodium falciparum ve Plasmodium vivax türleri en büyük riski oluşturan türlerdir.  

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı sıtma hastalığına yakalanma riski altında yaşamaktadır. Hastalık, özellikle Sahra-altı Afrika’da yaygın olmakla beraber DSÖ’nün Güney-Doğu Asya, Doğu Akdeniz, Batı Pasifik bölgelerinde ve Amerika kıtasında da görülmektedir.

DSÖ, 2024 yılı raporunda dünya genelinde 83 sıtma endemik ülkede 263 milyon sıtma vakası olduğunu ve bunlardan 597.000’nin hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini tahmin etmektedir. Bu  vakaların %94’ü, ölümlerin ise %95’i Afrika kıtasında yer alan ülkelerde görülmüştür. 

Sıtma; yüksek ateş, başağrısı, üşüme ve titreme ile karakterize bir hastalıktır. İlk belirtiler genellikle parazit taşıyan sivrisineğin sokmasından 10-15 gün sonra ortaya çıkar. Sıtma önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken konarak tedaviye gecikmeden başlanması hayat kurtarıcıdır. Özellikle Plasmodiumfalciparum türü sıtmada tedaviye 24 saat içinde başlanmazsa hastalık şiddetlenerek ölüme yol açabilir. 

Özellikle hamile kadınlar, bebekler, 5 yaş altındaki çocuklar, mülteciler, göçmenler ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiler risk altındadır. Afrika kıtasında 2023 yılında görülen sıtma ölümlerinin %76’sı 5 yaş altındaki çocuklarda görülmüştür. İklim değişikliği ve hastalığın yaygın görüldüğü ülkelerde doğal afetler ve çatışmalar nedeniyle yer değiştiren kişiler hastalığa karşı daha duyarlı hale gelmiştir. Risk gruplarında sıtmanın önlenmesi, tanı ve tedavisindeki aksaklıklar dünyadan sıtmanın yok edilmesindeki ilerlemeleri engellemektedir. DSÖ, 2025 yılı için belirlediği tema çerçevesinde ülkelerin kanıtlanmış sıtma müdahalelerine yeniden yatırım yapmalarını ve engelleri aşmak için mevcut stratejilerini gözden geçirmelerini vurgulayarak ayrımcılığın ve stigmanın sonlandırılmasını, toplumların karar verme süreçlerine dahil edilmesini, birinci basamak sağlık hizmetlerinin insanların yaşadığı ve çalıştığı yerlerde sunulmasını, sıtma riskini arttıran faktörlerin kontrol edilmesini ve sıtma kontrol müdahalelerinin evrensel sağlık sistemine dahil edilmesini önermektedir.  

Ülkemizde Bakanlığımız tarafından yürütülen başarılı çalışmalar sonucunda yerli sıtma bulaşı sona ermiş olup yerli sıtma vakası görülmemektedir. Ancak sıtmanın yaygın görüldüğü ülkelerden gelenlerde veya bu ülkelere seyahat edenlerde sıtma hastalığı tespit edilebilmektedir. Sıtma hastalarının  tedavisinde kullanılan ilaçlar Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından temin edilerek hastalara ücretsiz olarak verilmektedir.

Son yıllarda yüzyılı aşkın bir süredir devam eden sıtma aşısı bulma çalışmalarında önemli gelişmeler olmuştur. DSÖ, 06 Ekim 2021 tarihinde resmi bir açıklama ile ilk sıtma aşısının geliştirildiğini duyurmuştur. Pilot olarak 2019’dan beri Gana, Kenya ve Malavi’de uygulanan ilk sıtma aşısı RTS,S/AS01 (RTS,S)’in geliştirilmesi 30 yıldan fazla sürmüştür. RTS,S aşının geliştirilme çalışmaları 1987 yılında  Walter Reed Army Institute of Research ve GlaxoSmithKline (GSK) tarafından başlatılmış, 2001 yılından itibaren GSK ve PATH Malaria Vaccine Initiative işbirliğinde devam etmiştir. RTS,S, GSK tarafından üretilmektedir. Pilot uygulamalardan elde edilen veriler aşının tüm nedenlere bağlı çocukluk çağı ölümlerinde %13 düşüş sağladığını göstermektedir. Yaklaşık 2,3 milyondan fazla sayıda kişiye uygulanan aşının güvenli, etkin ve maliyet etkin olduğu belirtilmektedir.

R21/Matrix-M (R21), DSÖ tarafından 21 Aralık 2023 tarihinde ön yeterlilik verilen ikinci sıtma aşısı olmuştur. R21, Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilmiş olup Serum Institute of India tarafından üretilmektedir. 

Her iki aşıda sirkumsporozoit protein bazlı aşılardır ve DSÖ, her iki aşının da orta-yüksek P. falciparum bulaş riski altında yaşayan çocuklarda 5 aylıktan itibaren 4 doz olarak uygulanmasını önermektedir. 2025 yılı itibarıyla 19 ülkede rutin çocukluk çağı aşılama programı kapsamında uygulanmaya başlanmıştır. Sıtma aşılarının, bulaş yönünden riskli bölgelerde yaygınlaştırılması durumunda 2035 yılına kadar yaklaşık yarım milyon çocuk ölümünü önleyebileceği tahmin edilmektedir. Afrika'da en az 30 ülkenin daha sıtma aşısını ulusal sıtma kontrol stratejilerinin bir parçası olarak çocukluk aşılama programlarına dahil etmeyi planladıkları belirtilmektedir. 

Ancak hali hazırda tüm toplum ve kişilere yönelik kullanıma hazır bir sıtma aşısı bulunmamaktadır. 

Bu nedenle DSÖ, sıtmanın yaygın olarak görüldüğü bölgelere seyahat edenlerin koruyucu ilaç kullanmasını ve sivrisineklerle teması azaltacak önlemleri kullanmalarını önermektedir. Ülkemizde koruyucu sıtma ilaçları Sağlık Bakanlığımızın Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı Seyahat Sağlığı Merkezlerinden ücretsiz olarak temin edilebilmektedir. 444 77 34 danışma hattı aranarak ve https://www.seyahatsagligi.gov.tr/site/sitma#  adresi ziyaret edilerek sıtma görülen ülkeler ile bu ülkelere seyahat öncesinde ve seyahat esnasında yapılacaklar konusunda bilgi alınabilmektedir.