1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Ve Tuzun İyotlanması Programı Basın Bülteni
01 Şubat 2019

İYOT YETERSİZLİĞİ HASTALIKLARININ ÖNLENMESİ VE TUZUN İYOTLANMASI PROGRAMI

Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umududur. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir.

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, anne ve çocuk ölümlerine yol açan sağlık problemlerinin çözümüne ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalardan biri de ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıkları ve bu hastalıkların yol açtığı sağlık problemlerinin önlenmesidir.

İyot insan vücudu için çok önemli olan, normal büyüme ve gelişme için gerekli bir mineraldir. İyot eksikliği, önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür.

            İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları;

  • Bebekler,
  • Çocuklar,
  • Gebeler ve
  • Doğurganlık çağındaki kadınlardır.

Bebek ve Çocuklarda;

  • Büyüme ve gelişme geriliği,
  • Zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13,5 puan daha düşük olması,
  • Öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma,
  • Gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma ve
  • Her yaşta guatr

İyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır.

Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak 1994 yılından beri  “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yürütülmektedir. 1998 yılında hazırlanan tuz tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır.

Güvenli, ucuz ve etkili bir yol olan İyotlu tuz kullanımı çok uzun bir süredir dünyada bilinen ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

            Daha zeki ve sağlıklı nesiller için halkımız, evlerine aldıkları tuzun iyotlu olmasına dikkat etmeli ve mutlaka iyotlu tuz kullanmaya özen göstermesi gerekmektedir. Tuzun iyot içeriğinin korunması için, koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda, serin ve kuru yerde saklanmalıdır.

            İyodun önemini topluma aktarmak, ülkemizdeki iyotlu tuz kullanımını tüm toplumda yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak ve konuyu gündeme getirmek amacı ile Haziran ayının ilk haftası (1-7 Haziran) İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası olarak belirlenmiştir.  Hafta boyunca, ilimizde halka yönelik olarak çeşitli etkinliklerle konunun gündemde tutulması ve bu sayede toplumun konu ile ilgili bilinçlendirilmesi, farkındalık yaratılması ve konuya hassasiyetin oluşturulması hedeflenmektedir.

Az ama İYOTLU TUZ kullanalım.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

            ÇANAKKALE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ


1993 yılından itibaren 8 Mayıs “Dünya Talasemi Günü” olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde de planlanan çeşitli aktivitelerle önemli bir halk sağlığı sorunu olan hemoglobinopatilerin gündemde tutulması ve bu sayede toplumun konu ile ilgili bilinçlendirilmesi, farkındalık yaratılması ve konuya hassasiyetin oluşturulması hedeflenmektedir

İYOTTAN YETERSİZ BESLENEN İNSANLAR

DAHA ZOR ANLAMAKTA, DAHA ZOR EĞİTİLMEKTE, İŞLERİNDE DAHA AZ ÜRETKEN OLMAKTADIRLAR.

İYOT, YAŞAMIN DEVAMLILIĞI İÇİN ŞARTTIR.

BU NEDENLE;

İYOTLU TUZ KULANALIM VE KULLANDIRALIM.

    

Dünyadaki önlenebilir zihinsel geriliğin başlıca nedeni olan iyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan normal büyüme ve gelişme için gerekli olan bir eser elementtir. Vücuda; besinler, su ve deniz ürünleri tüketimi ile alınır. Tükettiğimiz besinlerle yeterli iyot alamadığımız için dışarıdan alınması gerekmektedir. İyodu yeterli olarak almanın en uygun, en ucuz, teknik olarak en kolay ve en yaygın yöntemi "iyotlu tuz” kullanılmasıdır.

Bu nedenle, daha zeki ve sağlıklı bir nesil için halkımız evlerine aldıkları tuzun iyotlu olmasına dikkat etmeli ve mutlaka iyotlu tuz kullanmaya özen göstermesi gerekmektedir. Tuzun iyot içeriğinin korunması için; koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda, serin ve kuru yerde saklanmasına özen göstermelidir.

Ülkemizde için de önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot eksikliğine bağlı hastalıkların önlenmesi amacına yönelik olarak, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve UNICEF‘in işbirliğinde 1994 yılında İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Ve Tuzun İyotlanması Programı başlatılmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ortalama günlük ihtiyaç olan 150 mikrogram iyot (bir toplu iğne başı kadar) yeterince alınamadığı için 740 milyon insanın guatrdan, dünya nüfusunun %54’nün ise iyot yetersizliği hastalıklarından etkilendiği belirlenmiştir.

Haziran ayının ilk haftası "İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası” olarak belirlenmiştir. İyot yetersizliği hastalıklarından korunmak için, sofralarınızda iyotlu tuz kullanınız.


TRABZON (AA) - Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu, iyot yetersizliğinin dünyada önlenebilir zeka geriliği ve beyin hasarında tek temel neden olduğunu belirtti.

Hamzaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığının 1994'de UNICEF ile işbirliğinde "İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı" başlattığını anımsatarak, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, anne ve çocuk ölümlerine yol açabilen sağlık problemlerinin çözümüne ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

İyotun, insan vücudunda çok az miktarda bulunan bir element olduğuna dikkati çeken Hamzaoğlu, şunları kaydetti:

"İyota olan gereksinim çok az olmakla beraber, iyot yetersizliği dünyada önlenebilir zeka geriliği ve beyin hasarında tek temel nedendir. İyot, tiroid hormonlarından T3 ve T4'ün yapımında kullanılmaktadır. Bu hormonlar vücut ısı ve enerjisinin devamını, iç organların işlevlerini düzenler, dolayısıyla beden ve zeka gelişimini, sinir ve kas dokularının işlevlerini tam yapabilmelerini, dolaşımın düzenli olmasını sağlar."

Hamzaoğlu, iyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk gruplarının doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklar olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"İnsanlarda beynin büyüyüp gelişmesinin büyük bir kısmı gebelik sırasında ve doğumdan ilk 2-3 yıl sonra olur. Bir toplumda günlük olarak alınması gereken miktarda iyot alınamadığında sadece tek bir hastalığın değil, bir dizi fonksiyonel ve gelişimsel bozukluğun ortaya çıktığı saptanmıştır. Bunlar kısaca iyot yetersizliği hastalıklardır."

Dünyada ve ülkede iyot eksikliğinin önlenmesi yolunda yapılan en önemli çalışmanın doğrudan tüketiciye sunulan ince toz haline getirilmiş sofra tuzlarının iyotlanması olduğunu aktaran Hamzaoğlu, şöyle devam etti:

"Tuzun iyotlanması, tuzun renginde tat ve kokusunda bir değişikliğe neden olmamaktadır. Tuzun iyot içeriğinin korunması için koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda, serin ve kuru yerde saklanmasına özen gösterilmeli. Yemeğe tuz eklenecekse, tuzda bulunan iyodun yemek pişerken kaybolmaması için yemek piştikten ve ocaktan indirildikten sonra veya sofrada yerken eklenmelidir."



İyot Eksikliği


İyot, insan vücudunda çok küçük miktarda bulunan beyin gelişimi ve büyümenin düzenlenmesinde çok önemli rolü olan tiroid hormon sentezi için gerekli olan bir eser elementtir. İyotun hem az alınması hem de fazla alınması tiroid hastalığına neden olmaktadır. Günlük iyot ihtiyacı yaşlara göre değişmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ortalama günlük iyot gereksinimini bebek ve beş yaşına kadar olan çocuklar için 90 µg, 6-12 yaş dönemi için 120 µg, adolesan ve erişkinler için 150 µg, gebe ve emziren kadınlar için de 250 µg olarak önermektedir. Vücuda alınan iyot miktarını belirleyen en önemli faktör yaşanılan bölgedeki toprak, su ve bitkilerde bulunan iyot miktarıdır. En önemli kaynağı ise deniz ürünleridir. İyot eksikliği belirli cografi bölgelerde daha sık görülmekte olup sıklık iyot eksikliği derecesine ilave olarak diğer çevresel guatrojenlerden de etkilenmektedir. Guatrojen olarak adlandırılan lahana, karnıbahar, şalgam, keten tohumu gibi ürünlerde bulunan çeşitli maddeler, iyot ile yarışırlar ve tiroid metabolizmasını etkileyerek iyot eksikliğinin etkilerini artırırlar.

İyot eksikliği, tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biridir. İyot, vücudumuzda başta beyin olmak üzere tüm organların düzenli çalışmasında, büyüme ve gelişmenin tam olmasında, vücudun ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının yapımında kullanılmaktadır. İyot eksikliğinde ortaya çıkan bozukluklar yaşa ve eksikliğin ağırlığına göre değişmektedir. Tüm yaş grupları iyot eksikliğinden etkilense de özellikle hamileler, fetüs, yenidoğan ve süt çocukları daha fazla etkilenmektedir. İnsanda beyin gelişimi fetal hayatta başlar ve ilk 2-3 yaş en hassas dönemi oluşturur. İyot eksikliğine bağlı olarak düşük, ölü doğum, bebek ölümünde artma, zeka geriliği, sağırlık, boy kısalığı görülmektedir. İyot eksikliği bölgelerinde yenidoğan tarama testlerinde TSH düzeyleri yüksek bulunmaktadır. Çocukluk çağında ise guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük ve okul başarısızlığına neden olur. İyot eksikliği bölgelerinde yaşayan çocukların IQ skorunun 13 puan düşük olduğu gösterilmiştir. Erişkinlerde ise diffüz ve noduler guatr, zihnin yeterli çalışmaması gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Bir bölgedeki iyot eksikliğinin derecesi guatr oranı, idrarda iyot eksikliği gibi ölçütlere göre yapılmaktadır.

İyot eksikliği dünyada korunulabilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. İyot vücuda su, besinler, ve özellikle deniz ürünleri ile alınır. Günümüzde dünyada hala milyonlarca insan iyot eksikliği ve sorunlarıyla yaşamaktadır. Ülkemizde besinler ve içme suyuyla yeterli iyot alınamamakta olup iyot yetersizliği hastalıklarını önlemek için tek önlem gebelikten önce ve gebelik boyunca anne adayları ve yenidoğan bebekleri öncelikli olmak üzere tüm yaşam boyunca iyot açığının karşılanmasıdır. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliği ile 1994 yılından bu yana “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” ülkemizde yürütülmektedir. Bu program çerçevesinde yapılan eğitim, bilgilendirmelerle iyotlu tuz kullanımı artmış, önemli yol katedilmiş olmasına rağmen hala istenilen düzeylerde değildir. Alınan tuzun iyotlu olduğundan emin olunmalı, rafine olmayan, içeriği bilinmeyen, kaya tuzu, Himalaya tuzu olduğu söylenen tuzlar tercih edilmemelidir. Gebelik, hipertansiyon gibi nedenlerle tuz kısıtlaması yapılacaksa alternatif iyot desteğinin artırılması gerektiği unutulmamalıdır. Sorunun önlenmesi için sadece tuzların iyotlanması ve iyotlu tuzun kullanılıyor olması yetmemektedir. İyot, ısıdan ve ışıktan etkilendiği için iyotlu tuzun nemli olmayan ortamda, kapalı kutularda ve karanlıkta saklanması ve yemeğe uygun zamanda ilave edilmesi de etkinlik açısından önem taşımaktadır.



Prof. Dr. Zerrin Orbak
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı



Kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür. İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağdaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır. İyot hamilelik döneminde yetersiz alındığında düşüklere, bebek ölümlerine, doğumsal anomalilere, doğan bebekte sağırlık, konuşma problemleri, cücelik ve zeka geriliğine; bebek ve çocuklarda yetersiz alındığında büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalmaya ve her yaşta guatr iyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece bir kaçıdır" diye belirtti.

"İYOTLU TUZ KULLANIMI ARTTIRILMALIDIR"

İyot yetersizliğinin önlenmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Dr. Aslı Melek Zeytin, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Bu amaçla tüm dünyada iyot yetersizliğinin önlenmesi için ülkemizin de içinde bulunduğu birçok devlet özel programlar başlatmıştır. Sağlık Bakanlığı olarak 1994 yılında ’İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı’ başlatılmıştır. İyot ve İyotlu tuz kullanımının önemini topluma daha çarpıcı ve etkili yöntemlerle aktarmak, ülkemizde iyotlu tuz kullanımı yaygınlaştırmak ve toplumu bilinçlendirmek üzere Haziran ayının ilk haftası ’İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası’ olarak belirlenmiştir. Bu nedenle toplumun bilinçlendirilerek iyotlu tuz kullanımının artırılması, uygun koşullarda saklanması ve kullanılması gerekmektedir. Hedefimiz daha zeki ve sağlıklı nesillere sahip olmaktır."